üniversite okuyor olmak, eskiden "aydın" olmak anlamını da gizli anlam olarak içerirdi. Zira, üniversite okuyan insan biraz daha sorgulayan, kimi dertleri olan vs. insandı. Eğitim sisteminin ezberciliği dayattığı ve bu ezberciliğin kanıksandığı, sorgulamanın bırakılmış olduğu günümüz ülkesinde, üniversite tahsili bir etiket olmanın dışında, ücretli çalışanları için bir nevi işçilik statüsü olmaktan ibaret durumda.
Bu girizgahtan sonra, soruna gelecek olursak; erkek bunu -askerdeki uzman çavuşlar gibi- bir gurur ve onur; ya da bir eziklik sebebi saymazsa ilişkide bir sorun yaratmaz. Eğer üniversite okumuş olmaksa olay, o da kolay, gider bir özel üniversiteye alır diplomayı. Kişiyi tanımadığımız için net bir şeyler söylemek zor.
Son sözüm "ilerde bir yerde patlar"cı arkadaşlara; ilerisinde patlamayan, sevginin bir ömür sürdüğü kaç tane ilişki gördünüz? Bir şekilde her ilişki evliliğe döndüğünde patlar, buna yeri gelir bahane okumuş olma meselesi, yeri gelir mezhep meselesi, yeri gelir güzellik, yatakta istek vs. meselesi gibi etiketler bulunur. mesele özünde insanın insanla ne kadar anlaşabileceği, ne kadar ortak alan yaratabileceği meselesidir bence. Daha yazarım da, okuyana yazık. :)
0